Ayvalık butik otellerinde bir kere tatil yapanların mutlaka bir daha gelmesinde doğal güzelliklerin yanı sıra beldenin sahip olduğu mistik havanın da etkisi bulunuyor. Üstelik fotoğraf karelerini süsleyen taş binaları ve arnavut kaldırımlı sokaklarıyla Ayvalık’ın yanı başındaki Cunda Adası da buraya gelenleri büyülüyor.
Sönmüş bir volkanın lav birikintilerinden oluşan Şeytan Sofrası’ndan manzarayı izlemek, sahildeki balık lokantalarında yemek yemek, gün boyu yüzmek için zaman kolluyorsanız o halde doğru yerdesiniz. Pek çok otel arasından Ayvalık’ı en iyi şekilde yaşamanızı sağlayacak seçimlerimizde düşlediğiniz tatil sizi bekliyor.
Tarihe tanıklık etmiş yapılarda konaklamayı seviyorsanız 1908 yılında yağ ve sabun fabrikası olarak inşa edilen Beyaz Yalı, Ayvalık’la buluşmak için uygun bir seçim. Lobisindeki büyük şöminesi kış aylarında karşısına kurulmak için, geniş bahçesi de güzel havaların tadını çıkarabilmek için epey davetkar.
Taş duvarlarla çevrelenen odalar istediğiniz zaman ışığı dışarıda tutabilmenizi sağlayan tahta kepenklere sahip. Konforlu yataklara serilmiş sakız beyazlığındaki çarşaflar, parke zemin hem işlevsel hem de görsel olarak iç ısıtan detaylar.
Nostaljik tasarımdaki pencerelerden içeri süzülen kuş sesleri neşelenmenizi, odanızı dolduran deniz kokusu ise iştahınızın açılmasını sağlıyor.Tamamen organik ürünlerden oluşan kahvaltı tüm damak tatlarına hitap ediyor.
Zeytinyağının hası, peynirin tazesi, sebzenin dalından koparılmışı ile donatılan sofralarda uzun uzun kahvaltı yapmanın tadını çıkarabiliyorsunuz.
Deniz kenarındaki saklı bahçe Cunda’yı izleyerek kahve içmek için ideal bir alan. Ayvalık butik otellerinden Beyaz Yalı’nın iskelesinden denize girmek de, şöminesinde yanan odunları izlemek de ayrı bir keyif olduğu için burayı yılın her mevsimi ziyaret edebilirsiniz.
