Her ay mutlaka okuyabileceğiniz bir sayıda kendinize kitap okuma hedefi koyun! İşte bu ay okumayı planladıklarıma ve okuduklarıma dair bazı notlar.
- smail Kadare/ Rüyalar Sarayı : Konu ve kurgu bakımından son zamanlarda okuduğum en güzel kitaplardan biriydi. Totaliter bir rejime karşı yapılan en özgün siyasal eleştiri romanı olabilir. Yönetimde büyük rol oynayan rüyalar, onları yöneten bir bürokrasi sarayı, rüya görenlere ve yanlış yorumlayanlara verilen cezalar… Akıcı anlatımıyla kesinlikle okuyun dediklerimden!
- Jorge Baron Biza/ Çöl ve Tohumu :Bu kitabın arka kapak yazısı beni vurmuştu ve yazarın dili kullanmadaki başarısı da doğru seçimin kanıtı oldu. Ağır bir konuyu bu kadar incelikli bir işçilikle ele almış yazar… Konu bakımından kolay okunmasa da ben fazlasıyla beğendim. Bu kadar etkilenmemde yazarın ailesinden izler taşımasının da payı olduğunu söylemeden geçemedim.
- Annie Ernaux/ Yalın Tutku & Babamın Yeri: Daha önce Fransızcasını o kadar keyifle okumuştum ki çevirisini de bir o kadar beğendim bu iki kitabın. Annie Ernaux, toplumsal ve kişisel tarihi özgün bir şekilde harmanlayarak oto-sosyobiyografi türünün en güzel eserlerine imza atıyor bence. Ernaux’nun sihri içinde yaşanmışlıklara yer vererek okuyucunun en derin duygularına dokunabilmesi bence.
- James Baldwin/ Giovanni’nin Odası : Baldwin’in güçlü kalemi hem çok cesur hem de oldukça kırılgan bir aşk hikayesine hayat veriyor bu romanda. Sürükleyici bir hikaye, kendi gerçeğini bulmaya çalışan David, Giovanni’nin aşkı, en gerçek duyguları yakıp-yıkan ve sonrasında tekrardan yeşerten bir şehir, Paris… Aşkın tüm kabuklarından sıyrıldığı, cinsiyet, yer, zaman ve tüm yargıları yok sayarak çıkılan oldukça derin ve kişisel bir yolculuk bu roman.
- Louis Lavelle/ Söz ve Yazı: Düşünmeyi ve sorgulamayı sevdiren okumalar iyi ki var! Bitmesin diye yavaş yavaş okudum bu kitabı, hatta üzerine uzunca bir bülten yazma planım var. Bu kkitap sayesinde Fol Yayınları ile de iyi ki tanıştım. Felsefe ve edebiyat seçkisi mükemmel!
- Aslı Tohumcu/ Ceviz’in Şarkısı : Okumakta fazlasıyla zorlandım, kelimelerin sertliği bir yandan olayların anlatılış tarzı diğer yandan, içinde kaybolduğum ve çıkmakta çok zorlandığım bir 59 sayfaydı!